28 Temmuz Hepatit Günü
Kocaeli Şehir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Gülten Ünlü, 28 Temmuz Dünya Hepatit Günü kapsamında önemli bilgilendirmelerde bulundu. Dr. Öğr. Üyesi Gülten Ünlü, Hepatit konusunda kamuoyunun bilgilendirilmesi ve hastalığa duyarlılığının artırılması için şu bilgileri paylaştı: “Hepatit karaciğerde inflamasyon oluşturan bazı viruslar ve non enfeksiyöz sebeplerin neden olduğu asemptomatik seyirden siroz, hepatoselüler karsinom gibi değişken klinik seyir oluşturabilmektedir. Hepatit B hastalığı için inkübasyon süresi 30-180 gündür. Hepatit gelişen hastalarda akut seyirde ciltte ve gözlerde sarılık, bulantı, kusma, halsizlik, koyu renk idrar, karın ağrısı gibi bulgular gelişebilmektedir. Başlıca hepatite neden olan virüsler arasında Hepatit A,B,C,D,E virüsleridir.” Dünya sağlık örgütü verilerine göre Dünya’da 354 milyon kişi Hepatit B ve Hepatit C ile enfekte olduğuna dikkat çeken Dr. Öğretim Üyesi Ünlü “2016-2030 Dünya sağlık örgütü hedeflerine göre tanı testleri, aşılar, tedaviler ve eğitim kampanyaları ile yeni tanıların %90 azaltılması, bu sebepten ölümlerin ise %65 azaltılması öngörülmektedir. Bazı hepatit virüsleri için aşı seçenekleri bulunmaktadır. 2030 yılına kadar, orta ve düşük gelirli ülkelerde 4,5 milyon kişinin hepatit nedeniyle ölümünün önüne geçilmesi çalışmalarda öngörülmektedir. Ülkemiz hepatit açısından orta endemisiteye sahip olup batı bölgelerde prevelansı % 4-5, doğu bölgelerde % 10-12 civarındadır. Hepatit virüslerinin etkene göre değişebilmekle birlikte sık görülen Hepatit B virüsü için başlıca bulaş yolları; perkütan kan yolu ile bulaş, cinsel temas ile bulaş, anneden bebeğe gebelikte geçiş ile bulaş olabilmektedir. Bununla birlikte Hepatit A,E için dışkı veya oral yolla bulaş olabilmektedir.” dedi. Dr. Öğretim Üyesi Ünlü “Sağlık çalışanları; hemodiyaliz, onkoloji, edinilmiş immün yetmezlik sendromu ünitelerinde çalışanlar, kan ve vücut sıvıları ile temas eden laboratuar çalışanları, cerrahlar risk grubunda belli aralıklarla test yaptırmalıdır. Bakım evlerinde kalanlar ve bu kişilere bakanlar, bunların aileleri, sık kan trasfüzyonu yapılanlar, hemodiyaliz hastaları, organ transplantasyonu yapılanlar, damar içi ilaç kullananlar, erkek erkeğe cinsel ilişkide bulunanlar, HIV pozitif olgular ve HCV ile enfekte kişiler, hepatit B olguları ile ev içi teması olanlar, hiperendemik bölgede doğanlar, kronik böbrek yetmezlikli olgular, periton diyalizi yapılanlar HBV enfeksiyonu için yüksek risk taşımaktadır. Bu gruplara tarama testi yapılmalıdır. Hepatit hastalığının takibi kronikleşmiş olan hastalar için belli aralarla düzenli şekilde olmalıdır. Bazı laboratuvar parametreleri ile viral yük, karaciğer fonksiyon testleri değerlendirilip ultrasonografi, gerekli durumlarda magnetik rezonans görüntüleme yöntemleri takipte yardımcıdır. Hastalık asemptomotik olabilmekle birlikte çoğu zaman tarama testlerinde hastalara tanı konulup takibe alınmaktadır. Hepatit virüsünün çeşidine göre klinikleri akut ya da kronik seyredebilmektedir.” açıklamasında bulundu. Antiviral ilaçların tedavide kullanımı hakkında konuşan Dr. Öğretim Üyesi Ünlü “Tedavide çeşitli antiviraller global rehberler ve ülkemiz verileri ile değerlendirilip, sağlık uygulama tebligatı doğrultusunda hastalara başlanabilmekte, tedavisi yapılabilmektedir. Korunmada aşı büyük öneme sahiptir. Aşısı bulunan virüsler için aşılar; ülkemizde bebeklik ve çocukluk dönemi aşıları uygulamaları arasındadır. WHO (Dünya Sağlık Örgütü) hepatit eliminasyon programları stratejilerinde 2016-2030 yılları arasında, yeni gelişen hepatit tanılarının %90 azaltılmasını, hepatite bağlı ölümlerin %65 azaltılmasını hedeflemektedir. Korunmada farkındalığın arttırılması, bulaşın azaltılması, şüpheli riskli durumlarda tarama testlerinin yapılması, tanı konulanlarda takibe erken başlanması, gerekli durumlarda tedaviye başlanması ve aşılamaların bebeklik çocukluk dönemi sonrası yetişkinlikte gerekli durumlarda takviye yapılması hepatit eliminasyon programları açısından çok önemlidir.” sözlerini sonlandırdı.