Sağlık alanında erken uyarı sistemi ile bir kısa mesaj hayat kurtarabilir
Sağlık alanında oldukça işlevsel olan giyilebilir teknolojiler hastalara ait sağlık verilerinin izlenebilmesine ve bu verilerin sağlık personelleriyle paylaşılmasına imkân tanıyor. Kalp krizi gibi acil durumlarda etkin sağlık hizmeti hayati öneme sahip.
Nesnelerin İnterneti Tekniğine (Internet of Things, IoT) bağlı geliştirilen bir erken uyarı sistemi, kritik anda devreye girerek, SMS yoluyla hasta yakınlarını ve acil durum merkezlerini bilgilendiriyor.
Sedef Subölen
Acil durumlarda sağlık birimlerine bildirim gönderen çok fonksiyonlu izleme sistemlerine bir yenisi eklendi. Bağımsız araştırmacı Faruk Enes Oğuz ve Kocaeli Üniversitesi’nden Prof. Dr. Emine Doğru Bolat, mevcut sistemlerden yola çıkarak geliştirdikleri bulut tabanlı izleme sistemini alternatif bir yöntem olarak hayata geçirdi. Hastaya ait verilerin anlık takip edilebildiği bu sistemle, kalp atışı, kandaki oksijen miktarı, nabız, vücut sıcaklığı gibi bilgilerin telefondaki uygulama ile doktora ve hasta yakınlarına iletilebildiği aktarıldı. Araştırmacılar sistemin pek çok hastanın hayatını kurtarabileceği görüşünde.
“Nesnelerin İnterneti Tabanlı Akıllı Uzaktan Hasta Sağlık Takip ve Uyarı Sistemi” isimli çalışmada araştırmacılar, geleneksel sağlık hizmetlerinin dezavantajlı olduğu durumlar için geliştirdikleri alternatif uygulamayı sundu. Nesnelerin İnterneti (IoT) denilen uzaktan izleme, algılama ve bulut sunucusunu bağlama gibi kullanım kolaylığı veren kişiselleştirilmiş sağlık sisteminin bu sisteme temel oluşturduğu kaydedildi.
Uzaktan kalp ölçümü yapabilen bir teknoloji
Oğuz ve Doğru Bolat’ın Kocaeli Üniversitesi Fen Bilimleri Dergisinde yayınlanan çalışmasında, sağlık alanında modelleme sistemi yöntemi kullanılarak geliştirilen erken uyarı sistemi sunuldu. Araştırmacılar, tüm sensör (kalp atışı, kandaki oksijen miktarı, vücut sıcaklığı, nabız) verilerini tutan ve kalp sinyallerini yanlış alarmlara karşı analiz eden çok fonksiyonlu bir izleme sistemi tasarladı. Amaç hastaların ve yaşlı insanların EKG (kalp atışı), nabız, SpO2 (kandaki oksijen) gibi fizyolojik işaretlerini sürekli olarak takip edip acil durumlarda bildirim veren ve klinisyene ileten bir sistem oluşturmak. IoT tekniği ile insanların tüm fizyolojik durumlarını bulundukları her yerden takip edebilmenin kolaylaştığı aktarıldı. Sistemin yüksek maliyet gerektirmediği de belirtildi. Oğuz ve Doğru Bolat, sistem sayesinde uzmanların hastalarının durumlarını sürekli ve gerçek zamanlı şekilde izleyebilmesinin hayat kurtarıcı olacağını kaydetti.
Giyilebilir teknoloji ile sağlık durumu takibi
Önemli sağlık durumu göstergeleri olarak kabul edilen KH (Kalp Hızı), KHD (Kalp Hızı Değişkenliği) ve vücut sıcaklığı gibi durumların önemli bir tanı değeri olduğunu belirten araştırmacılar, yakın zamana kadar bu fizyolojik özelliklerin sürekli takibinin sadece hastane ortamında mümkün olduğunu, günümüzde ise giyilebilir teknolojinin gelişmesiyle doğru, sürekli ve gerçek zamanlı olarak izlenebildiğini aktardı. Bunun kişinin fiziksel aktivitelerinin durumu ve vücutlarına etkisinin, hastaneye gitmeden uzaktan teşhis edilebileceği anlamına geldiği belirtildi. Araştırmacılar, riskli bir durum ortaya çıktığında sistemin alarm verdiğini ve karşı tarafa sinyal gönderdiğini, böylece olası bir krizde zaman kazanılabileceğini ifade etti.
Akıllı telefonlarla takip mümkün
Faruk Enes Oğuz ve Prof. Dr. Emine Doğru Bolat tarafından geliştirilen uygulamada, sensör düğümlerinden toplanan verilerin Bluetooth ile Android uygulamaya iletilmesi sistemin temel mantığını oluşturduğu aktarıldı. Böylelikle uygulama üzerinden hastanın kendi kalp atışı sinyalini, kanındaki oksijen seviyesini, nabız ve vücut sıcaklık değerlerini görebilmesi mümkün hale geldiği belirlendi. Daha sonra sistem üzerinde depolanan verilerin, durumu tahmin etmek ve kalp atışı verilerini analiz etmek için, Matlab isimli programlama sistemine gönderildiği ve işlenen verilerin Android uygulama kullanılarak tıbbi uzmanlar veya hasta yakınları tarafından görülebildiğine dikkat çekildi.
Önerilen sistemde, iki aşamalı uygulamanın mevcut olduğu aktarıldı. Oğuz ve Doğru Bolat, ilk olarak Google tarafından mobil ve web uygulamaları oluşturmak için geliştirilmiş olan Firebase platformu ile kayıt oluşturulduğunu belirtti. Araştırmacılar, Firebase üzerinde kayıt oluşturulduktan ve uygulamayı başlattıktan sonra girilen fizyolojik özelliklerin hem ekran üzerinde gösterildiğini hem de Firebase’e kaydedildiğini ekledi.